Wednesday, January 6, 2010

Kanasız kuşlar, veya, hiç bir fikri olmayan kızlar.




Bu aralar, Dünya Sağlık Örgütü’ne toplumda kadınların konuşma kabiliyetlerini kaybetmiş olabileceklerine dair potansiyel bir salgın hastalık raporu göndermeyi düşünüyorum. Galiba, artık kadınların ses telleri yavaş yavaş yok oluyor  veya Türkiye’de her ne kadar manastır popüler olmasada kadınların bir çoğu yeni bir dini kadınlar birliği oluşturacak ve bunun için sessizlik yemini ettiler.

Yani, demek istediğim, bu sıralarda cafe ve bar sektöründe çalıştığım için, zamanımın çoğu aşşağıdaki şu diyaloğu (veya monoloğu...) duymakla geçiyor. Şöyle ki.....

BEN – Hoşgeldiniz

X KIZI – (Sessizlik)

BEN – Ne içmek istersin?

X KIZI – (Sessizlik ve yanındaki adam ile çok alçak sesle beni görmezlikten gelerek konuşma)

--------- SAHNEYE BİR ADAM GİRER-------

Y ADAMI – Sprite. Bir tane.

---------- SAHNEMİN SONU --------------

Fakat durun! Soruyu kıza yöneltim ve adam cevapladı! (diyorsunuz)

Kesinlikle. Aptal değilsiniz. İnsan vücudunun bazı aksaklıkları yüzünden, binlerce belki milyonlarca kız konuşma yetilerini kaybetmiş. ‘Ne istersin?’ Bu çok zor bir soru mu? Onlara Eski Sümerde çiftcilik ve tarımın nasıl yapıldığını sormuyorum. Onlara  en yakın tuvaletin nerede olduğunu da sormadım. ‘Ne is-ti-yor-sun’ Bu soru bir erkeğin müdahelesini gerektirecek bir soru değil. Sadece sorulan kişiden bana gelecek olan bir cevap yeterli. Yani, konuşma böyle yapılır. İnsanoğlu binelerce yıldır, sorulan sorulara cevap veriyor. Bu sadece soru ve cevap.

Herneyse, asıl nokta... erkerlere karşı sesimizin en güçlü silahımız olduğunu unutmayın. Eğer bunu anladıysanız kulanın. Bir daha ki sefere Sprite istediğinizi siz söyleyin, çünkü aptal erkek arkadaşınıza sormuyorum.

Herkese mutlu yıllar!

(Thanks Gozde Hanim and the monkey for translation help)

1 comment:

Anonymous said...

aferin lan! Ma'asallah Mayta Hanim. Saygilar, mum.